Selametle Yolcu...

Fani dünyada nerelerden geçmedik, nerelere uğramadık ki... Şimdi de bu sayfadan geçtiyse yolun, sana da selam dostum... Yolun açık, vardığın yer gün gibi aydın olsun..

3 Mart 2008 Pazartesi

Kalbin Sularında

~ … Ama sen ‘ gizli ayıpların perdesini kaldırmayan ’sın. İçimde ufak da olsa bir pişmanlık ve bir gün ayağa kalkıp istikamet üzere yürümeye dair bir ümit kırıntısı varsa Sen en isabetli mehil vericisin…

~ Gurbet sızılarım bütün yakınlarımın yanımda olmasıyla bir parça bile dinmiyorsa hangi maddi ilaç yarama merhem olabilir???

~ Bizi dünyaya bağlayan bağlar kuvvetlendikçe kalbimizin öte coşkusu ve duyarlığı cılızlaşıyor…

~ Irmak, denize kavuşmanın ateşiyle coşar, köpürür, çağıldar, yıkar, dümdüz eder. Ve bir gün denize kavuşunca da, o hırçınlığından eser kalmaz ırmağın. Kalbi denizin kalbiyle bütünleşmiş, yatışmıştır, bütünün bütüncül keyfiyeti içinde derin bir huzura ermiştir artık…

~ Sonunda varacağın menzil dünyanın hantal gövdesine basarak yükseldiğin öteler ufku olmalı…


~ Dur ey yolcu! Yolun, senin içine doğru kıvrılan titrek nabzını dinle! Yüreğine perde olan hissizlik bulutlarını bir bir kaldır aradan!

~ Yalnızlığın ateşten iki gömleği var. Birisi, eğreti bulunduğu ortamdayken; diğeri, bütün avrlığıyla yalnızlık sarmalındayken üstündedir. Ama her iki durumun iki zıt kutup misali birbirinden farkı vardır. Birinde zoraki bir katlanmanın getirdiği ruh daralması, diğerinde kendinden geçirici bir doyum halinin getirdiği çile zevki...

~ Yalnız adam yalnız değildir bir bakıma. O, kurtulmak istediği cihetten uzaklaştıkça, görünürde yalnızlığını koyulaştıran adımlarını çoğaltsa da yakınlaştığı bir cihet mutlaka vardır…

~ Ey kalbim, şatafattan uzak durmak, sana geçici acılar verecektir, ama sabrının dirençli asaleti sayesinde, sonunda maveranın hiç solmayacak güllerini bahçende bil!...
(Kalbin Sularında - Said Türkoğlu)

Hiç yorum yok: