Selametle Yolcu...

Fani dünyada nerelerden geçmedik, nerelere uğramadık ki... Şimdi de bu sayfadan geçtiyse yolun, sana da selam dostum... Yolun açık, vardığın yer gün gibi aydın olsun..

28 Haziran 2008 Cumartesi

Ben Züleyha oldum.......


Leyla olmaya özenmedim hiç. Sevemedim Leyla olmayı… Kays’ın uğruna çöllere düştüğü, Mecnunlaştığı kadın olmayı istemedim… Ceylan gözlü olmaya soyunmadım hiç, yürekler yakıp, ocaklar söndürmek olmadı muradım… Kays, mecnun olup çöllerde gezerken, sıcak yatağımda ağlamadım ben biçare… Sevgiliye hasreti ok gibi kirpiklerimden akan kanlı yaşalar anlatmadı ve o ok gibi kirpikler saplanmadı kimsenin yüreğine acıtmadı, kanatmadı… Başka mecnunlar olmadı etrafımda bir sözümle ölecek, bir gülümseyişime dünyayı yerle bir edecek…

Şirin olmak da değildi amacım. Ferhat’a dağları deldirip, sonra Hüsrev’le evlenmeyi amaçlamadım… Hiç kara sevdalım olmadı benim… Karlı dağları delecek, her kazmada ömründen, sevdasından verecek, sevdiği hayat bulsun diye gözünü kırpmadan ölecek…

Zin’de olmadım ben. Bana tutkun, bana sevdalı, bana hasret Bekolar yoktu etrafımda… Mahzun ve mazlum ve zavallı ağlamadım geceler boyu Mem’e kavuşamadım diye… Mezarım da olmayacak benim Mem’in yanında…

Aslı gibi peşimden koşturmadım Keremleri… En mutlu olduğu günde yakmadım Kerem’i bir “ah” için… Sonra kendi telaşımla tutuşmadım, yanmadım ben hiç…

Zühre de olmadım. Tahir’i diyar diyar sürmediler benim yüzümden… Sevdiğime âşık bir üvey annemde olmadı benim…

Kızgın camlar üzerinde yürüyen Ben–i Muhabbet kabilesine de özenmedim hiç. Hüsn’de değildim ben… Aşk’ın uğruna Kalp ülkesine yolculuk ettiği… İsmet isimli hiç dadım olmadı benim… Ne de Gayret isimli lalası Aşk’ımın…

Kimse iftira etmedi bana, kimse düşman bellemedi beni… Beni çekemeyen, sevmeyen yoktu etrafımda… Ben sadece sevdalandım yaratılanların en güzeline meftun oldum…

Ben yananlardan oldum hep… Sevdiği ile bir tek vuslat gecesi için, her şeyini bir anda silen, yok sayan Züleyha oldum… Yusuf için, Yusuf’un bir anlık ülfeti için ömrünün geri kalanında uzlete talip olan Züleyha… Cehennemini iki dünyada da sırtımda taşımaya gönüllü Züleyha…

İftira ettim, zindanlara kapattırdım Yusuf’u, kimse görmesin, sevmesin diye,

Gömleğini ben yırttım, evet, gören göz anlasın, sevdiğimin çilesi uzun sürmesin diye,

Yerlerde süründüm üzerime bassın da rahat yükselsin diye,

Kayboldum, sır oldum, yok oldum Yusuf’um yaşasın diye,

Ne Fuzulî vardı, ne Ehmedé Xané ne de Şeyh Galip destanımı yazacak,

Erkek elinden çıkan destan kadının ne hissettiğini ne bilecek,

Ne anlayacak ve nasıl anlatacak?

Benim destanımı Rabbim yazdı semalarda,

Dört büyük kitapta da okunsun,

Dört büyük dince de söylensin diye,

Ben, Züleyha oldum, sevda nasıl olurmuş bilinsin diye…



-alıntıdır-

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Ben de Mecnun olmayı, Ferhat olmayı, Yusuf olmayı istedim hep. karşımda Züleyhayı görmek istedim. küçük dünyamız olsun istedim. sonra ebedi bir hayatımız olsun istedim. rabbime soru sordum sonra; çok şey mi istedim?

bir insan için, züleyhası yanındaysa başka neyin ehemmiyeti olabilir? ebedi beraberlik yolunda beraber olduğu züleyhasından başka kimi, neyi isteyebilir? züleyhası yanında olan yusuf başka ne ister? yusuf sadece şükretmek ister...

hüzün dedi ki...

Allah gönlünüze göre -muradınızı- versin......