Selametle Yolcu...

Fani dünyada nerelerden geçmedik, nerelere uğramadık ki... Şimdi de bu sayfadan geçtiyse yolun, sana da selam dostum... Yolun açık, vardığın yer gün gibi aydın olsun..

29 Eylül 2012 Cumartesi

yürek anahtar ve sürgün

a.
baktıkça göremezsin bazen deliliğini
kayan yıldız değildir ayak sesinde zaman
sözler iliştirilmemiş kelimelere
öyle papatya kokusu ellerine sarılan
/ öyle suskun bir âvâz  1
okudukça kanatır güzelliğini

rıhtımda kalan mavi aşktan aşikâr. esrar
yıkıyor ecel parmaklarını
sorma neden gömülüdür.  o sevinç
/ insanlık romanında kayıp kahraman

b.
aşk hüzne bırakılmış mirastır
çocukluğumuzdan geçerek dokunur bize

getirse bir avuç bulut çocuklar
saklı kalmaz üzüntü göz bebeğinde
yanmazdım saçlarında bir al toka olsaydım  2
kalbine değince aynda/da sesin

c.
yürekte yalnız kalmış gülümsemedir
/ incitilen yüzde ağaran duygu  3
geçse bir göz bulamazsın kapıda yıllar
kafesinde aşkın lafı mı olur sevda bir şey değil / hiçbir şey bir şey değil

yerinde kalır mı rehin tutulan resim
yas girmiştir kalbine sevgililerin 
ne hayaldir ne umut
buluşturmaz meşakkat
hücresine çekilen yüreğin sürgünüdür

---------------------------------------
1
nerden bilecekti tabutum kalbimin sandalını
susmayı öğrenseydim feryat ederken kalem
sanki koptu kopacak parmağımdan. tırnağım
dudağımdan öptü öpecek. cinnet
avazı çıktığınca susacak

2
saçların dedi şair
rüzgarım/da dansa kalkan başaklar gibi
ayrılık gibi paslı dudak izimde
sarılıp bronz tülüne bakışların
ölecek bakıp bakıp dikenlerine

3
kaç kere dağlarda kayboldu âşık
eritirken kahrından geceyi o mum
anahtarın arkasına sığınıyor kapılar


Mehmet Şamil
http://www.mehmetsamil.com/

Hiç yorum yok: